Cenab-ı Hak Teâlâ Hazretleri hikmet-i ilâhî olarak zaman kavramı içinde bazı şeyleri birbiri içinde saklı kılmıştır. Ve bazı ayları, günleri, geceleri diğerleri üzerine daha kıymetli, daha kutsal yapmıştır.

Meselâ, Resûl-i Ekrem efendimizin içinde yaşadığı asrı, tüm asırların üzerinde “Saadet Asrı” kılmış, yıllar içinde Kur’ân’ın indiği yılları ve ayları da diğer yıllara ve aylara üstün kılmıştır.

Ramazan ayını, ayların sultanı olarak tayin etmiş. Cuma gününü diğer günlerin üzerinde kutsal kılmış, geceler içinde de Kadir gecesini, Ramazan ayı son on günü içerisinde, saatler içinde de duaların kabul olacağı icabe saatini, cuma günü içinde saklamıştır.

Ayın, bir yıl içindeki konumuna ve tarihsel vakalarına göre bu günler, geceler tesbit edilmiş ve bizlere birer fırsat günleri olarak hediye edilmiştir. İslâm âleminin özellikle kıymet verdiği bu vakitler aynı zamanda müminin “Havf ve Reca” yani “Korku ile Ümit” arasında olma durumunda bizlerin umudunu arttırma noktasında kullara sunulan bir fırsattır.

Bu saatlerde yapılacak nafile ibadetler, ahirette hesap anında eksiklerimizi tamamlama yönünde de ameli takviyelere yarayacaktır.

Ayrıca şu da unutulmamalıdır ki, bunlar İslâm tarihi açısından çok büyük ve mühim hâdiselerin cereyan ettiği günler ve gecelerdir.

Bu vakaların neler olduğunu da bu çalışmamızda bulacaksınız.