AZİZ MÜMİNLER
Dinî değerlerini koruyabilen bir toplum, maddî serveti elinden alınsa da hemen üretim açığını kapatabilir.
Dinî değerleri çökmüş bir toplum ise maddî servete sahip olsa dahi zamanla bu serveti kaybedip fakirleşmesi çok çabuk gerçekleşir.
Bir toplum, kulluk ölçülerini kaybetmediği sürece maddî ve manevî hayatın doruğuna ulaşabilir. Fakat bu ölçüyü kaybettiği an, hem maddî gücünü hem de manevî zenginliğini kaybetmeye mahkûm olur.
Öncelikle imanî ve amelî değerlere sahip çıkmak gerekir.
Çünkü…
Hayata sadece maddî çıkarlar penceresinden bakan bir toplum, insanî hiçbir kıymeti gözetmez. Böylesi toplumlarda temel hedef sadece ama sadece menfaat olur.
Materyalistler hiçbir zaman ihtiyaç sahiplerini tek tek araştırıp yardım ve hizmetlerin onlara ulaşıp ulaşmadığı konusu gibi bir araştırmaya girmezler. Bu sebeple fakir, muhtaç, aç ve açıkta olanlar onların umurunda değildir.
Materyalistlerin paylaşmayı asla düşünmedikleri iki temel değer vardır: Para ve iktidar. Bunlar tehlikeye düştüğü andan itibaren dillerinden düşürmedikleri demokrasi putunun arkasından dolaştıklarını görebilirsiniz.
Bu bir avuç Karun; İnsanlar açlıktan ölürken demokrasi, kârlarına kâr katarken demokrasi, çalarken demokrasi, savaş çıkarırken demokrasi, öldürürken bile demokrasi diye nara atarlar.
Artık; Ey hak! Ey hukuk! Ey ahlak! Ey adalet! Ey şeref neredesin? Diye haykırarak hep birlikte İslâm nizamını inşa etmenin vakti gelmişte geçiyor demeliyiz.
Selam ve dua ile.
HEYET