رمز المنتج: sirac0069
الماركة: Siraç Yayınevi
el-Elfiyye: Meşhur dil bilgisi âlimi İbn Mâlik et-Tâî’nin, Arap gramerine dair kaleme aldığı manzum eseridir. el-Hulâsatü’l-Elfiyye olarak da bilinen müellifin bu eseri, yine kendisinin daha önce yazdığı, (2794) beyitten oluşan el-Kâfiyetü’ş-Şâfiye adlı kitabının muhtasarıdır. Hacmi küçük olmasına rağmen ifadesinin kolay ve üslûbunun akıcı olması nedeniyle sahasının en önemli şaheserlerinden biri kabul edilmiştir.
el-Elfiyye İslâm dünyasında özellikle Suriye ve Mısır’da pek rağbet görmüş, medreselerde ders kitabı olarak okutulmuş ve ezberletilmiştir. Ayrıca el-Elfiyye kendisinden sonra yazılan nahiv kitaplarına öncülük yapmıştır. Nitekim nahiv kitaplarının ekserisi onun tertibini aynen benimsemiştir.
İbn Mâlik et-Tâî’nin bu kıymetli eseri; Arap dili âlimi, edip ve şair olan İbn Mu‘tî’nin (ö. 628/1231) el-Elfiyye eserinden sonra onu takliden yazılmış, ondan daha çok meşhur olmuş ve böylelikle diğer gramer metinlerine üstünlük sağlamıştır.
Günümüzde “Elfiyye İbn Mâlik” olarak meşhur olan bu eser, kaleme alındığı günden beri üzerine yetmişe yakın şerh, hâşiye, ta‘lik ve ihtisar yazılmıştır. Yayımlanmış olan en meşhur şerhleri şunlardır:
Arap dili ve edebiyatının en büyük simalarından biri olan İbn Mâlik, (600-1204) tarihinde Kurtuba civarındaki Ceyyân’da dünyaya gelmiştir. Daha çok el-Elfiyye adlı eseriyle tanınmıştır. Müellif, meşhur; gramer, sözlük ve kıraat âlimlerinden biridir. Künye ve nisbesiyle beraber tam olarak ismi; Ebû Abdillâh Cemâlüddîn Muhammed b. Abdillâh b. Mâlik et-Tâî el-Endelüsî el-Ceyyânî’dir. İspanya’nın fethinden sonra Kurtuba, İşbîliye ve Mürsiye bölgelerine yerleşen Tay kabilesine mensup olduğundan; İbn Mâlik künyesi ve Tâî nisbesiyle beraber anılmıştır.
İbn Mâlik, doğup büyüdüğü Ceyyân’da Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Nüvvâr, Sâbit b. Hıyâr, Ebû Rezîn el-Külâî ve Muhammed el-Merşânî gibi âlimlerden dil ve kıraat dersleri almıştır. Ayrıca bir müddet dönemin meşhur dil alimlerinden Ebû Ali Şelevbîn’in dil derslerini de dinlemiştir.
Müellif İbn Mâlik et-Tâî daha sonraları Endülüs’te gelişen siyasî çalkantılar yüzünden, otuz yaşlarındayken Kuzey Afrika’ya göç etmiş, bir müddet sonra oradan ayrılarak hacca gitmiştir.
Hac dönüşünde Dımaşk’a yerleşmiş, burada bulunan muhaddis Ebü’l-Hasen ‘Alemüddin es-Sehâvî, Ebü’l-Fazl Mükerrem ve Ebû Sâdık Hasan b. Sabbâh’ın derslerine katılmıştır. Aynı zamanda meşhur dil âlimi Cemâleddin İbnü’l-Hâcib’den istifade etmiştir. Daha sonra gittiği Halep’te Ebü’l-Bekâ İbn Yaîş ile talebesi İbn Amrûn’un derslerinde de bulunmuştur.
İlim tahsilinden sonra iyi bir dilci ve kıraat âlimi olan İbn Mâlik et-Tâî; Halep’te Sultâniyye ve Âdiliyye gibi çeşitli medreselerde dil ve kıraat dersleri vermiştir. Aynı zamanda daha sonra gittiği Hama’da da bu dersleri vermeye devam etmiştir. Bir müddet sonra tekrar Dımaşk’a dönerek buraya yerleşmiş, ömrü vefa edinceye kadar dil ve kıraat dersleri vererek talebe yetiştirmeye ve eser kaleme almaya devam etmiştir.
Dönemin önde gelen âlimlerinden okuyarak Arap dilinin inceliklerine son derece vâkıf olan İbn Mâlik et-Tâî; şöhreti, Sîbeveyhi’yi aşmış büyük bir şahsiyettir. Hiç şüphesiz Gramer (dil bilgisi) meselelerinde Kur’ân’dan sonra hadisleri ilk defa örnek olarak kullanması Arap gramerinde yeni bir çığırın açılmasına vesile olmuştur.
(Nitekim kendisinden önce gramer (dil bilgisi) kuralları anlatılırken sadece Kur’ân’dan ve 150 (767) yılından önce kaleme alınan şiirlerden örnek verilmiştir.)
Ayrıca İbn Mâlik et-Tâî karmaşık dil bilgisi meselelerini sade bir dille anlatmasıyla Arap gramerinin öğretiminde büyük bir kolaylık sağlamış; gramer ve lugata dair konularda zikrettiği örnek beyitler sebebiyle de âlimlerin takdirini kazanmıştır.
İbn Mâlik, Basra ve Kûfe dil mekteplerinden etkilenmekle beraber bunlara bağlı kalmamış, yer yer muhalefet etmiştir. Aynı zamanda bazen her iki mektebin görüşlerini uzlaştırmış, bazen de onlarda olmayan yeni görüşleri ileri sürmüştür.
Arap dili ve grameri yanında lügat ve kıraat ilminde de otorite sayılan İbn Mâlik et-Tâî, birçok eser kaleme almakla beraber pek çok talebe de yetiştirmiştir.
Bu talebelerin başında birçok eserini şerh eden ve İbnü’n-Nâzım diye bilinen oğlu Bedreddin Muhammed ile Bedreddin İbn Cemâa, hadis âlimi Ebü’l-Hüseyin Ali b. Muhammed el-Yûnînî, fıkıh âlimi Ebû Zekeriyyâ en-Nevevî ve şair Bahâeddin İbnü’n-Nehhâs zikredilmiştir.
İlim dolu bir hayat süren İbn Mâlik et-Tâî, 12 Şâban 672 (21 Şubat 1274) tarihinde Dımaşk’ta vefat etmiş ve Kâsiyûn dağının eteklerindeki mezarlığa defnedilmiştir.
İyi bir dilci olmanın yanı sıra iyi bir şair olan müellif İbn Mâlik et-Tâî; Arap dili grameri ve lügat ilmine dair çok sayıda eser kaleme almıştır.