رمز المنتج: DİRAYET008
الماركة: Dirayet Kitaplığı
Büyük badireler geçiriyor, büyük tufanlar yaşıyoruz. Gençlerimizi küfrün o karanlık dünyasına, acımasız ellerine teslim ederken sadece bakakaldığımız bir acizlikle karşı karşıyayız. Bu hayatta kalmamızı anlamlı kılan en temel husus imanımızı muhafaza etmek iken, göğsümüzde taşıdığımız imanı tehdit eden birçok unsurla boğuşmak zorundayız. Yaşadığımız zorluklar o raddeye gelmiş ki artık mümin bir ebeveyn bile çocuklarını ateizmin kara propagandalarından, deizmin kafa karıştıran sorularından, agnostisizmin boşluğa düşüren şüphelerinden nasıl koruyacağı konusunda fikirsiz.
Durum bu iken bizlerin bir kenara çekilerek oturmamız, ateşin bacayı sarmasından şikâyetlenmemiz doğru bir tavır olmaz. Zira Rabbimiz bize iyiliği her daim emretmemizi, kötülükten daima alıkoymamızı emrediyor. Bugün gözü yaşlı şekilde "hocam oğlumun kafası çok karışık, dine inanmadığını, Allah inancının olmadığını söylüyor" diyen ümmetin anne-babalarının feryatları omuzlarımızda bir yüktür. Oturacak bir anlık zamanımız, alayişlerle meşgul olacak durumumuz yok. İzlerini sürmeye çalıştığımız geçmiş alimlerimiz bu uğurda nasıl kalem ve kelamlarıyla mücadele etmişlerse bizlerin de onları taklit ederek kalemimizin oynadığınca yazmamız, dilimizin döndüğünce konuşmamız gerekiyor. Unutma- malıyız ki batılın revacının konuşulduğu yerde hakkın ortaya konmaması söz konusudur. Çünkü hak geldiğinde batılın yok olup gitme mecburiyeti vardır. Yok olup gitmemiş her bir batıl, hakkın ortaya konamamış olması suçunu haber verir bizlere.
Elinizdeki eser de bu düşüncelerle kaleme alındı. Ateist ve deist derneklerin medya yoluyla gündemde tutmaya çalıştıkları, kendilerince Müslümanları köşeye sıkıştırmak için özenle hazırladıkları şüphelere cevap vermek istedik. Özellikle genç jenerasyonun bu yayınlardan etkilenerek veya okul ortamlarında tartıştıktan sonra gerek telefon yoluyla ve gerekse internet ortamlarında sordukları soruları hasbelkader sade bir dille izah etmeye çalıştık.
Hemen ifade edelim ki kitabımız 'teknik' bir kitap değil. Zira kitap ile hedeflenen fayda, gençlerimize bu popüler soruların birçoğunun kendi içinde tutarsız olduğunu, bir kısmının uydurma hikâyelere dayandığını, bazılarının üstünkörü ortaya atılmış sorular olduklarını ispat edebilmektir. Kitapta yer alan meselelerin izahında soruların mantıksız boyutlarına dikkat çekmemizin ve basit misallerle anlatmamızın oturup konuştuğumuz gençler üzerinde daha çok sonuç verdiğini tecrübe ettik. Bu tecrübe nedeniyle kitabımızda yer alan meselelerin mantıkî-felsefi arka planlarına girerek hedeflediğimiz faydayı yok etmek istemedik. Ne var ki böyle bir kitap hazırlama düşüncemiz de yok değil.
Kitapta yer alan izahlar ve bu izahlarda takip edilen üslup, bugüne dek oturup konuştuğumuz, zihnindeki sorularını cevapladığımız, ikna etmeyi başarabildiğimiz birçok üzerinde elde ettiğimiz tecrübeye odaklıdır. Gençler genel anlamda uzun uzun izahları, bıktırıcı detayları, yabancılaştıran teknik dili sevmedikleri için cevapları tutabildiğimiz kadar kısa tutmaya ve elimizden geldiği kadar sade bir dille ele almaya çalıştık. Takdir edersiniz ki insanın tarzı ve üslubundan taviz vermesi bir noktaya kadar olabiliyor. Daha da sade bir dil kullanmamızı bekleyen okuyucularımızın müsamahasını rica ediyoruz.
'Sorun Kalmasın' isimli bu eserimizi bir seri halinde devam ettirmeyi düşünüyoruz. Bu sebeple bazı soruların bu ciltte yer almadığının da farkındayız. Hacmi kabarık eserler yerine ciltlere ayrılmış eserlerin birçok açıdan okuyucuya daha cazip geldiği gerçeğinden hareketle eserin seri olarak neşredilmesini daha münasip gördük. Bahusus ‘evrim, ‘din-bilim münasebeti' gibi konuları 2.ciltte ele alacağız inşaallah. Gayret bizden, tevfik Rabbimizdendir.
Rabbimizden niyazımız çalışmamızı rızasına muvâfik, dünya ve ahiret saadetimize vesile kılmasıdır. Rabbim hepimizi ümmetin imanına hizmet etmekle müşerref eylesin. Âmîn...
Ömer Faruk KORKMAZ Şevvâl, 1443-İstanbul