Ürün Kodu: sirac0050
Marka: Siraç Yayınevi
Nesrü’l-Leâlî, Hamîdüddîn es-Seyyid Abdülhamîd el-Âlûsî’nin, Sirâcüddin Ali b. Osmân el-Ûşî’nin akâide dair yazdığı Bed’ül-Emâlî adlı manzumesine şerh olarak kaleme aldığı güzide eserdir. Eserin tam ismi, Nesrü’l-Leâlî alâ Nazmi’l-Emâlî’dir. Müellif Abdülhamîd Rahimehüllâh, ilimle meşhur Âlûsî ailesinden olup Hasenî ve Hüseynî’dir. Aynı şekilde meşhur Rûhu’l-Meânî sâhibi, Ebü’s-Senâ künyesi ve Şihâbüddîn lakaplarıyla anılan Şehâbeddîn el-Âlûsî’nin kardeşidir.
Siracüddin Ali b. Osman el-Ûşî’nin Mâtürîdî akaidine dair kaleme aldığı manzum risâlesidir. Risale birçok isimle meşhur olmakla beraber, Müellif Rahimehüllâh’ın eserini el-Emâlî diye isimlendirmiş olması haysiyetiyle daha çok bu isimle tanınmıştır. Bu manzum eserde, İslâm akaidinin temel konuları klasik bir şekilde ilâhiyyât, nübüvvât ve sem‘iyyât olarak işlenmiş olup, özetle şu konulara yer verilmiştir:
Manzum olması ve özlü bilgi vermesi sebebiyle öğrenilmesi ve ezberlenmesi kolay olan Bed’ü’l-Emâlî, medreselerde okunan akâid ve kelâm metinleri arasında başlangıç kitabı olmuş ve pek rağbet görmüştür.
Önemli Mâtürîdî akaid risâlelerinden biri olan Bed’ü’l-Emâlî, pek çok defa istinsah edilmiş, üzerinde tercüme ve şerh olarak birçok çalışma yapılmıştır.
Mâtürîdî kelâmcısı, Hanefî fakihi ve muhaddis olan Ali b. Osman el-Ûşî Rahimehüllâh, doğum tarihi ve doğum yeri kesin olmamakla beraber el-Ûşî nisbesinden hareketle günümüzde Kırgızistan sınırları içinde bulunan Oş (Ûş) şehrinde doğduğu tahmin edilmektedir. Ûşî Rahimehüllâh’ın nisbet ve lakaplarıyla tam olarak ismi, Siracüddin (Rükneddin) Ebû Muhammed (Ebü’l-Hasen) Ali b. Osmân b. Muhammed b. Süleymân b. Ali el-Ûşî el-Fergânî et-Teymî eş-Şehîdî el-Hanefî el-Mâtürîdî’dir. Kaynaklarda hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Ancak Oş (Ûş) şehrinde doğduğu veya yaşadığından dolayı Ûşî, bu bölgenin ismi genel olarak Fergana olduğu için Fergânî, mensuplarından bazıları şehit düşen Teym kabilesine velâ yoluyla müntesib olduğu dolayısıyla Teymî ve Şehîdî, Hanefî ve Mâtürîdî mezhebine mensup olmasıyla Hanefî ve Mâtürîdî nisbeleriyle anılmıştır. Bed’ü’l-Emâlî (el-Emâlî) akaid risâlesiyle pek tanınan ve Mâtürîdî kelamcıları arasında yer alan Ali b. Osman el-Ûşî, Nâsırüddin Muhammed b. Yûsuf es-Semerkandî’den başka hocası ve Ebû Nasr Ahmed b. Muhammed el-Buhârî el-Attâbî’den başka talebesi hakkında yeterli bir bilgi yoktur.
Öncelikle şunu belirtelim ki, Siracüddin el-Ûşî Rahimehüllâh, fıkıh, hadis, kelâm ve edebiyat gibi ilimlerle meşgul olmuş ve eserler kaleme almıştır. Kaynaklara bakıldığında kendisi hakkında Siracüddin, Rükneddin, Şemsülislâm, eş-Şeyh, el-İmâm, el-‘Allâme, el-Fakîh, el-Muhakkik, İmâmü’l-Harameyn gibi lakaplarla anılmıştır. Böyle anılması da onun ilminin yüksekliğine ve derinliğine işaret etmektedir.
Abdülhamîd el-Âlûsî Rahimehüllâh, 1232 (1817) senesinde Bağdat’ta doğmuştur. Nisbesiyle beraber tam ismi, İmam Hamîmüddîn es-Seyyid Abdülhamîd el-Âlûsî’dir. Nesebi baba tarafından Hz. Hüseyin’e, anne tarafından Hz. Hasan’a ulaşmaktadır. Böylece Hasenî ve Hüseynî olup Şerif ve Seyyid’dir. Müellif Rahimehüllâh’ın dedeleri, Hülâgû’nun Bağdat’ı istilâsı üzerine Bağdat’tan ayrılıp Âlûs denilen adaya yerleşmişlerdir. Fırat nehri üzerinde yerleştikleri bu adaya nispeten Âlûsî diye anılıp meşhur olmuşlardır. Âlûsîler, Bağdat’ın köklü, sâlih, mütedeyyin ve âlim olan bir ailesi olup, âlim ve edip yetiştiren mümtaz bir hanedandır. Nesrü’l-Leâlî müellifi Seyyid Abdülhamîd el-Âlûsî, Kur’ân-ı Kerîm başta olmak üzere temel dini bilgilerini Reîsü’l-Müderrisîn olan babasından tahsil etmiştir. Babası Abdullah Bağdat’ta Ebû Hanîfe Câmii’nde 40 yıl imamlık yapmış, ayrıca reîsülmüderrisîn olarak Şehid Ali Paşa Medresesi’nde 4 yıl ders vermiştir. Yaklaşık 80 yıl bir ömür süren babası 1246 (1830) senesinde taun hastalığı sebebiyle Bağdat’ta vefat etmiş ve Şeyh Ma‘rûf el-Kerhî Kabristanlığı’na defnedilmiştir. Annesi (Fâtıma) da sâliha bir kadın olup Seyyid Abdülhamîd küçük yaştayken vefat etmiştir. Şüphesiz bir ilim ailesi olan Âlûsîler, birçok Meşâhîr yetiştirmiştir. Onlardan biri de Nesrü’l-Leâlî alâ Nazmi’l-Emâlî sahibi meşhur Hamîmüddîn es-Seyyid Abdülhamîd’dir. Âlûsî, 3 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olup kardeşlerinden biri meşhur Rûhu’l-Meânî sâhibi Ebü’s-Senâ Şihâbüddîn Mahmûd el-Âlûsî diğeri ise Abdurrahman el- Âlûsî’dir.
Abdülhamîd el-Âlûsî Rahimehüllâh, hicrî 13 (miladî 19) yüzyılda Bağdat’ta doğmuş ve burada yetişmiştir. Bir yaşındayken suçiçeği hastalığına yakalanmış ve gözleri kör olmuştur. Öncelikle ilim tahsilini babasından Kur’ân ve Arab dili (lügat) eğitimi alarak başlamış altı yaşındayken Kur’ân’ı hıfzetmiştir. Babası vefat edince (abisi) Ebü’s-Senâ el-Âlûsî’den naklî ve aklî, usûl ve füru ilimlerini okumuş ve icazet almıştır. Yanı sıra zamanındaki ilim erbabında da okumuş ve icazet almıştır. İlmi kimliği yanında büyük bir mutasavvıf ve şairdir. Seyyid Abdülhamîd el-Âlûsî, ilimde derinleşip icazet aldıktan sonra Bağdat’ta Haydarhâne Camii’nde vaaz etmeye başlamış ve Necîbiyye Medresesi’nde müderrisliğe başlamıştır. Derin bir tasavvuf erbabı olan Abdülhamîd el-Âlûsî, küçüklüğünden beri tasavvufa meyletmiş ve hayatının ileri dönemlerinde Kadirî, Nakşibendî ve Rufâî tarikatı yolunda sülük etmiştir. Böylelikle bu üç tarikat yolunda kendisine birçok mürid kazanmıştır. Âlûsî Rahimehüllâh, evinde 40 yıl inzivaya çekilmiş, Cuma ve bayram namazları dışında evinden dışarı çıkmamıştır. Ömrünün sonralarına doğru 10 gün kadar hastalık çekmiş 1324 senesinin Cemâziyelevvel ayında pazartesi günü vefat etmiş ve Cüneyd-i Bağdâdî Kaddesallâhü Sırrahü’nün kabrinin batı tarafında defnedilmiştir. Allâh-ü Teâlâ, Rahmet etsin, Mekanını Cennet Kılsın, Sevdikleriyle beraber Eylesin. Âmin.